arkadaş nasıl bir ülkedeyiz? solcuyum diyen sağcısından yobaz, muhafazakarım diyen ateistinden dinsiz.

şu sıralar sanırım mevsim değişliği nedeniyle kaslarım pelteleşiyor, ellerim klavyeden mouse’a gidecek direnci bile bulamıyor. gündemi sadece twitterdan takip etmeye çalışıyorum.

işte twitter ekranın bir köşesinde sürekli açık olunca da magazin programlarının altında çıkan koca şeritlerde kalın puntolarla yazan haberler gibi trend topicler gözümüze giriyor.

neyse efendim fazla uzatmayalım sen git çarşaf giyen kadına çemkir (olayı bilmeyenler buraya göz atabilir ) sonra neymiş kadın dışlanmışmış da onun için öyle demişmiş.

twiti ilk gördüğümde “-sen özgürsün yine özgür ol da bizim gibi giyin, bizim gibi konuş bizim gibi yaşa çünkü doğrusu bu” demiş dedim…

bizim başörtüsüne dayanamayan kadın kollarımız, türban takmasınlar da şöyle arkadan bir sarsınlar önden de biraz açsınlar diyen entellerimiz, peruk taksınlar diyen din adamlarımız, bizim geleneklerimizde yok diyen tarihçilerimiz zaten vardı.

yakın geçmişi bir kenara bırakalım şimdilere gelelim. Gezi ruhuyla sivrilip özgürlüğü insanlığın merkezinde gördüğünü söyleyen, ötekileştirmenin her türlüsünden rahatsız olan ve bununla mücadele için hayatını ortaya koyduğunu söyleyen barış atay’ın söyledikleri sadece zamanın başbakanı gibi süslü sözlerden ve güzel hitaptan ibaretmiş.

Aslında O da, ben özgürlüklere karşı değilim derken benim gibi yaşarsınızın altını çiziyormuş.

O da özgürlük kelimesinden sonra sessiz bir ama ekliyormuş.

O’nun görüşüne göre yaşarsa kadın özgür olurmuş. Yani O aslında kadınları koruyormuş.

Yeni doğum yapmış bir anne kameraya poz verirken kafasında lohusa tacı olmadan, ufaktan bir makyaj yapmadan en azından sahte de olsa yüzüne bir tebessüm etmeden, en önemlisi de babanın önünde durmadan anne sayılabilir miymiş?

bu nasıl ülke demiştim ya cevabı; yönetenlerde, muhalefette, mecliste kısacası siyasette aramaya gerek yok. Biz kendi hayat tarzımız dışındaki tüm tarzlara düşmanız. En iyimser şekilde söylersem bunun menfaatle, çıkar ilişkisiyle de alakası yok diyebilirim. Biz aşırıyız, uçlardayız ya siyahız ya beyazız. Biz iflah olmayız…